Eflatun
Tepeleri arşın arşın..
İstanbul beni alsın, alsın…
Soğuktur suları boğazın,
Ateşler yansın, yansın…
Bir bulut geliyor önünü kesiyor ayın
Kesiyor deliyor içinden geçiyor karanlığın.
Şarkıları dingin aşkımın, yanıyor ışıkları karşının.
Ah, o sevgili!
Arnavutköy’de alsın canımı, alsın.
Işıkları loş evlerin vitrinlerinde sessiz haykırışlar
Direniyor ötede yalnızlığa, öksüz kediler
Ortancalar açıyor yüreğime,
Eflatun… eflatun…
Gözleri mahmur mahmur,
Saçları bin dokuz yüz seksen dokuz…
Limonata satan çocuklar,
Yokuşlarında Arnavut’un…
Son kez gülüşüne bakıyor gözlerim.
Bir son defa dudaklarım dudaklarının.
Korkuyor ellerim dokunmaya narin vücuduna.
Ah, o sevgili!
Arnavutköy’de alsın canımı, alsın.
Işıkları loş evlerin vitrinlerinde uzak anılar
Direniyor ötede yalnızlığa, öksüz kediler
Ortancalar açıyor yüreğime
Eflatun… eflatun…