Şalımın Tozu Turunç
Akbabalar süzülüyor üstünde papatyalarımın
İnim inim inliyor rüzgar kumdan tepelerin ardından
Kılıcımın kını yok…
Serseri bir seyyah…
Şalımın tozu turunç,
Yüksüğümün ucu kırık.
Yalın ayak, yana yana yürüyorum
Yıldızım bir ateş topu, bu mahkum diyarda.
Kurumuş dudaklarımı ıslatan gözüm’ yaşı, kurumuş,
Bu çölde bir vaha, tuzlu tuzlu.
Sinsi bir yılan hüsul olmuş rüyamda
Zehr-i serap… Yok kurtuluş!..
Bir garip ruh, çırıl çıplak kalbim
Bana neler verir, sonsuz ufkum
Bana neler der, mavi umudum
Yoluma koyulmuş, yürüyorum oraya
Kefenim papatyalar, ağıtlar, türküler